9 Ağustos 2014 Cumartesi

AYAVUKLA KİLİSESİ ve BASIN MÜZESİ

İzmir Kapılar Semtinde bulunan Rum Ortodoks Kilisesidir. Gözlü Kilise olarak ta bilinir. Rumların İzmir’de yoğun olarak yaşadığı 1886 yılında inşa edilmiştir. 1922 yılındaki büyük İzmir yangını sırasında şehirde bulunan diğer Rum Kiliseleri yanmasına rağmen Ayavukla  kilisesi  bu yangından etkilenmedi. Daha sonra mübadele ile Rumların İzmir’den ayrılmasından sonra işlevini kaybedip boş durumda kaldı.

                          İZMİR’DE İLK MÜZE BU BİNADA AÇILDI
İzmir’in kurtuluşu ve Cumhuriyetin ilanından sonra İzmir’de müzecilik çalışmalarına önem verildi. Bu amaçla toplanan tarihi eserler  arasında mimari parçalar, kabartmalar, heykeller, Teos antik kentine ait Dionysos Mabedine ait frizler, Yunan işgali sırasında Nysa (Sultanhisar)’daki  kazılarda ortaya çıkarılan ve Atina’ya götürülmek için hazırlanan  pek çok tarihi eser son anda kurtarılarak  İzmir Hükümet Konağı bahçesinde koruma altına alındı.
1924–1925 yıllarında  İzmir’de bir  müze açmak  için yoğun çalışmalar başlar. Savaş sonrasında İzmir’in büyük bir kısmının yakılıp yıkılması  müze için uygun bina bulunması güçleştirir. 1927 yılında Atatürk  İzmir’i ziyareti sırasında Basmane İstasyonuna yakın, Kapılar Mevkiinde yanmamış bir kilise  bulduğu öğrenince bu binanın ‘İzmir Asari Antika Müzesi’ olarak değerlendirilmesini ister. Kısa bir çalışma sürecinden sonra 1927 yılı mart ayında  şimdiki adıyla Arkeoloji Müzesi ziyarete açılır.
Bundan sonra müzenin zenginleştirilmesi için çalışmalar sürdürülür. Balıkesir, Aydın, Manisa, Denizli ve Muğla gibi çevre illerden de eserler getirilir. Kilise binası yetersiz kalmaya başlayınca müze  1951 yılında  Kültürpark içerisinde daha büyük bir yere taşınır.  Boş kilise  uzun bir süre çeşitli kuruluşların deposu olarak kullanılır. İzmir Devlet Opera ve Balesi bir müddet çalışmalarında kullandığı binayı  terk edilince   gene boş ve harap durumda kalır.
Bina son yıllarda  İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından aslına uygun olarak restore edilmeye başlandı. Kilisenin restorasyonu sırasında  tarihi yapının duvarlarındaki resimler ve ikonlar  titiz ve uzun bir  çalışma sonucunda ortaya çıkartıldı. Tarihi kilisenin ana binası sosyal aktivite merkezi olarak hazırlanıyor.

                                   BASIN  MÜZESİ AÇILACAK
İstanbul ve Bursa’dan sonra Türkiye’nin üçüncü basın müzesi çok yakında bu binanın müştemilat kısmında  açılacak. Ege Üniversitesi Rektörlüğü , İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Gazeteciler Cemiyetinin bilinçli çalışmaları ve çeşitli kuruluşların katkıları ile müze  artık son aşamasına gelmek üzere. Bu müzede basınımızın yıllar içerisinde oluşan gelişmesine tanık olmanın yanı sıra basın şehitleri içinde bir bölüm ayrılması düşünülüyor.
Araştırma yapmaya meraklı olanlara şimdiden bir müjdem var. Basın müzesi içerisinde çok geniş bir medya ve gazete arşivi  isteyenlerin bilgisine sunulacak. Özellikle İzmir ve Ege bölgesi ile ilgili araştırma yapanlar   aradıkları her türlü bilgiyi burada bulabilecekler.

                                          NEDEN  BASIN MÜZESİ
Teknolojideki hızlı gelişmeyi en yakından takip etmesi gereken mesleklerden biriside basındır. Daha kısa bir süre önce kullanılan fotoğraf makineleri çoktan yerini digital kameralara, eski daktilolar yerini bilgisayarlara, elle dizilen gazete sayfaları çoktan yerini bilgisayar programlarına bıraktı. Teleksler, agrandizörler, çağrı cihazları, arşiv odaları çoktan unutuldu. Hatta bir çoğu antika oldu. İşte basınımızın nerelerden bu günlere geldiğini gözler önüne seren bu müze bir yerde basın tarihini de anlatacak. Müzeye ilk bağış iletişim fakültesi öğrencisi görme engelli İsmail Kızılhan’dan geldi. Onu dünyaya bağlayan yıllarca kullandığı  radyosunu müzeye bağışladı. Bunun ardından pek çok kişi ellerindeki eski kitap, gazete arşivi ve çeşitli malzemeyi bağışlamaya devam ediyorlar. Müzede son hazırlıklarında tamamlanmasından sonra çok yakında ziyaretçilerini kabul etmeye başlayacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder