9 Ağustos 2014 Cumartesi

ÇEŞME KALESİ

                                             
1400 YILINDA Çeşme, Anadolu ticaret yollarının en önemli bağlantı noktalarından birisiydi. Çeşme’ye gelen mallar  gemilere yüklenerek başka ülkelere nakledilir, yabancı ülkelerden gelen ticari mallar ise Çeşme limanına  indirilirdi. O dönemde İzmir’e kadar uzanan bir yol sayesinde kervanlar Çeşme limanından aldıkları ticari malları rahatça İzmir’e götürürlerdi. Bu ticari konumun haricinde Çeşme bu yöreden geçen gemiler içinde sığınak limanı olduğu gibi, aynı zamanda gemilerin su ve yiyecek ihtiyaçlarını sağladıkları bir merkezdi. Bu ticari yolu kesmek isteyen Venedikliler  1472 ve 1509 yıllarında Çeşme ‘ ye saldırarak oldukça büyük ekonomik ve askeri zararlar verdiler. Bu tür saldırılardan korunmak  ve Çeşme’nin ticari konumunu tekrar güçlendirmek amacıyla  1508 yılında Osmanlı Padişahı 2. Bayezid tarafından bu bölgeye bir kale yaptırıldı.






Kalenin kitabesinin incelenmesi ve çeşitli kaynaklardan elde edilen bilgilere göre kale tamamen Türk Yapımıdır. Türk kale mimarisine uygun borasan denilen bir mimari tarzda yapılmıştır.Bu mimarı stilde tepede kalan cephe daha dar olup,ön cephe daha  geniştir.Yan tarafında  iki tane burç bulunur.İç kalenin ilk bölümü askeri ikinci bölümü ise ikametgah olarak kullanılmaya elverişlidir. Çeşme kalesi yapıldıktan sonra bu kalenin sağladığı güvenle ticaret hayatı gelişerek tekrar eski günlerine dönüşür.  XVI yy. başlarında  ünlü denizcimiz Piri Reis tarafından çizilen  bölge haritalarında kalenin yeri gösterilmiştir. Evliya Çelebi 1671 yılında yazdığı seyahatnamesin de  bu kaleden övgüyle bahseder. Çeşme kalesi Yunan isyanı sırasında son faal görevini yapmıştır. 1833 yılından itibaren de önemi iyicene azalarak zaman içerisinde askeri özelliğini tamamen kaybetmiştir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder