3 Ağustos 2014 Pazar

DOKTOR ATİLLA ORHAN




Atilla Orhan’ı ilk tanıdığımda tıp fakültesinde öğrenciydi. Sessiz ve kendi halinde birisiydi. Fazla arkadaşı olmadığından genellikle tek başınaydı. Hızlı hızlı yürür, kısık bir ses tonuyla konuşurdu. Tıp fakültesini başarıyla bitirdiğini biliyorum. Daha sonra kadın hastalıkları ve doğum konusunda uzmanlık yaptı. Titiz ve bilgili olduğundan  meslek yaşamında oldukça başarılıydı. Karşıyaka Devlet Hastanesine tayini çıktıktan kısa bir süre sonra  muayenehane açtı. İşleri güzeldi. Bu arada evlendi. Bir çocuğu dünyaya geldi. Artık düzgün bir yaşantısı vardı. Sabah erken saatlerde hastaneye gidiyor. Öğlenden sonrada özel muayenehanesinde gecenin geç saatlerine kadar hastalarına bakıyordu. İyi doktordu.  Kimseyi kırmaz, hastalara elinden gelen yardımı yapmaya çalışırdı.

                                                 HÜSEYİN G.
Hüseyin G.  çevresinde sevilmeyen birisiydi. Şöförlük,  bahçıvanlık, gece bekçiliği  gibi  pek çok işe girmiş çıkmış hiç birisinde başarılı olamayıp  kısa bir süre sonra tekrar sokaklara dönmüştü.
Karısı kendi çalışmasıyla kazandığı az miktardaki para ile evlerini geçindirmeye çalışıyordu. Hüseyin’in arkadaşlarının da  doğru dürüst  işleri yoktu. Kahve köşelerinde okey ve kağıt oynayarak vakit geçirip, boş   sohbetlerle akşamı ederlerdi. Bu arada vaz geçemediği alışkanlığı  at yarışlarıydı. At yarışlarından zengin olacağına inanmıştı. Bu nedenle kaybettiği paraları hiç dert etmiyordu. 

                                              KARISI  HAMİLEYDİ
Eşinin  hamile olduğunu öğrendiğinde  zaten zor geçindiklerini düşünerek bu habere sevinmedi. Karısı  bir doktora götür diye tutturmuştu. Bir arkadaşı doktor Atilla Orhan’ı fakir dostu ve iyi bir doktor diye tanıttı. Hakikaten de dediği gibiydi. Durumlarını anlayışla karşılayan doktor,  muayenehanesine  pek çok kez  gelmelerine  rağmen ücret talep etmedi. Doktor Atilla Orhan’ın yardımıyla dünyaya gelen bebek sağlıklıydı.
 Hüseyin'in çocuğunun olması  yaşantısında bir değişikliğe yol açmamıştı. Gene sabahtan kahveye gidip  aynı arkadaşlarıyla at yarışı oynamaya devam ediyordu. Yalnız bu aralar karısı çalışamadığından derin bir parasızlık içerisindeydi. At yarışlarında da tam istediği dönem başlamak üzereydi. Bir yerden para bulmalıydı. Yarışlarda mutlaka kazanacağına inanıyordu. Aklına doktor Atilla Orhan geldi. Onda çok para olmalıydı. Her gün muayenehanesinde pek çok hasta muayene ediyor, ameliyatlara giriyor doğum yaptırıyordu.  Ondan isteyeyim vermez ise zorla alırım  diye düşünüyordu. Korkutmak amaçlı oyuncak bir tabanca aldı. Her zaman yanında duran bıçağını kontrol etti. Doktorun beklemeye başladı. 

                                               9 MAYIS  2005
Mayıs ayı olmasına rağmen  serin bir pazartesi gecesiydi. Hüseyin  doktorun  muayenehanesinin bulunduğu Karşıyaka tren istasyonunun hemen yanındaki 1732 sokaktaki Şebnem Apartmanın kapısında beklemeye başladı. Doktorun işleri her zamanki gibi çoktu. Saatler saatleri kovaladı. 22.30 sıralarında doktor Atilla Orhan tüm işlerini bitirip kapısını kapattığı anda karşısında Hüseyin'i  gördü. Bir şey sormaya geldi herhalde diye düşünerek elini dostça uzattı. Hüseyin elini sıkmayıp ‘Çok borcum var bana yardım et ‘ diyerek  doktorun önünü kesmeye çalıştı. Doktor Atilla Orhan ‘Sana yeterince yardım ettim ‘ diye yanıt verdi. Hüseyin ‘20000 liradan fazla borcum var alacak kimsem yok. Sen  çok para kazanıyorsun biraz versen ne olur ki ‘dedi. Korkutmak amacıylada yanında bulundurduğu tabancasını doktora yöneltti. Tabancayı ilk başta gerçek zanneden Atilla Orhan ‘Tüm param  bu’  diyerek cüzdanını uzattı.  Fakat o anda tabancanın gerçek olmadığını fark edince apartmandan çıkmak için  dış kapıya doğru yöneldi.  Hüseyin’in paralarını almadan onu bırakmaya niyeti yoktu. Tabancasının bir işe yaramadığını anlayınca da yanında  taşıdığı bıçağı  arka arkaya saplamaya başladı. Bir iki üç derken tam sekiz defa sapladı. Doktor Atilla Orhan’ın cansız vücudu yere yıkılırken Hüseyin onun cüzdanındaki 750 lirayı alıp  ara sokaklarda kayboldu.
Herkesin yardımına koşan bilgili ve iyi kalpli  doktor  Atilla Orhan’ın  yaşamı  maalesef böyle sonlandı.
Olayı duyan Karşıyaka Emniyet Müdürünün bizzat ilgilenmesi sonucunda katil Hüseyin Gülmez bir saat içerisinde yakalandı. Suçunu itiraf etti. Yargılandığı mahkemede planlı cinayet suçundan   ömür boyu hapis cezası aldı. Şimdi ceza evinde.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder