1 Ağustos 2014 Cuma

İZMİR'İN GÜNEYİNDE ANTİK YERLEŞİMLER. KOLOPHON,KLAROS,NOTİON,LEBEDOS



                                         K O L O P H O N

Kolophon İonya’nın  önemli,  Anadolu’nun ise en eski antik kentlerinden birisidir.   Kentli ozan Mimnermos bu şehri‘Asya’nın büyüleyici ve sevimli bir beldesi’olarak tanımlar. Antik çağ  tarihçileri  şehir halkının  sürekli bolluk ve refah içerisinde yaşadıklarından  söz etmekte. Strabon, ‘Kolophon’luların önemli bir donanmaları ve atlı birlikleri olduğundan söz eder. Özellikle atlı birlikleri savaşlarda çok önemli başarılar ettiği için, komşu devletler savaşlarda zorlanınca, Kolophon’luları yardım için çağırır ve bu atlı birlikler sayesinde savaşı kazanırlardı’ diye söz eder.
Kent ilk  Persler’in  ardından  Büyük İskender’in işgaline uğrar. Büyük İskender’in ölümünden sonra  kurduğu birliğin dağılmasıyla  ortaya çıkan  Helen devletlerinden biriside  Lysamaksos’un kurduğu krallıktı. Kolphon’u elinde bulunduran Antigonasla girdiği savaşı kazanarak şehri  topraklarına ekler. Bölgeyi ele geçirdikten sonra Efes’i bölgenin en büyük şehri yapma sevdasına kapılıp, Kolophonda yaşayanları Efes’e göç etmeye zorlar. Bunun  sonucunda  şehir tamamen terk edilerek tarih sahnesinden çekilir
 Değirmendere köyünün doğusunda kalan  Kolophon,12 İon kenti içerisinde   denize kıyısında olmayan tek şehirdir. Büyük bir yerleşim olduğu söylenmesine  rağmen  bir iki ev kalıntısı ve sur duvarı haricinde ciddi bir bulguya rastlamadık.

                                   K L A R O S     

Klaros bugünkü Ahmetbeyli’nin 2 km kuzeyinde ve antik kent Notion’un
yakınında  bir yerleşim alanı olup aynı zamanda önemli bir kehanet merkeziydi. Çeşitli araştırmaların  doğruladığına göre Asya’nın en tanınmış bilicilik merkezlerinden birisiydi. Klaros’un kazı alanında bu görüşü doğrulayan çok sayıda, armağan, adak ve yazıt bulunmuştur. Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemesine karşın, MÖ 7 veya 6 yy olduğu düşünülüyor.  Klaros’taki Apollon tapınağı  Roma döneminde çok ünlüydü. Bu tapınağa giden yolun her iki tarafında bulunan sütun ve heykelciklerin çok ihtişamlı olduğundan bahsedilir.Anıtsal sunak ile  Artemis tapınağı Klaros’tan günümüze ulaşan diğer kalıntılar. O zamanlarda buradaki  Apollon tapınağın altında bulunan koridorlarda fal bakan rahibelerin bulunduğu bölmeler olduğu söylenir .Klaros  bir kent olmayıp  Kolophona bağlı  falcılık ve ibadet merkeziydi. Klaros’taki kazılar günümüzde de devam ediyor.Bulunan eserler İzmir Arkeoloji Müzesinde görülebilir.








                                       N O T İ O N

Kolophon şehrinin MÖ 302 de Lysmakhos tarafından yıkılmasından sonra onun komşu kenti Notion önem kazanır. Bir liman şehri olan Notion, bugünkü Ahmetbeyli köy sınırları içerisindedir.Günümüzde  köylülerinin kale dedikleri şehrin Akropolu (iç kalesi)  denize hakim bir tepenin üzerindedir. Şehrin etrafını çeviren  surların limana açılan iki kapısı bulunur. Surlar günümüzde yer yere şeçilmekte.
 Bu bölgede egemenlik kuran Büyük İskender’in ölümünden sonra  Helen kentleri arasında karmaşık ve  kanlı bir süreç başlamıştır. Bu tarihlerde Notion ile Kolophon arasında ortak bir vatandaşlık anlaşması yaparak politik bir  birlik oluşturuldu. Daha sonraları bu bölge Roma İmparatorluğu sınırları içerisine girer. Notion bağımsız bir kent olmasına karşın, daima Kolophon kentiyle birlikte anılır. Kolophonun askeri ve sosyal işlevleri açısından güçlü   olmasına karşın, Notion daha güçsüz ve ekonomik anlamda sönük bir durumdaydı.Notion Bizans döneminde kısa bir süre   psikoposluk merkezi olmasının ardından tamamen terkedilmiştir.





                                   L E B E D O S

Lebedos Gümüldür ile Ürkmez arasında bulunan Kısık denilen yarımadanın üzerinde kurulmuş olan ve Antik çağda İon birliği içerisinde yer alan 12 şehirden birisidir. Lebedos antik kenti kayalık bir yarımada üzerindedir. Bu yarımada yaklaşık 20 metre genişliğinde bir kara parçasıyla karaya bağlanır. Coğrafi konumu  iyi bir liman olmadığını düşündürür. Ayrıca çevresinde çok zengin kentler olması Lebedos’un gelişmesini engellediğinden İon kentleri içerisinde  en zayıfıdır.Heratius burası için  terkedilmiş köy der.  Günümüzde sadece az miktarda toprak üstü kalıntıları gözlenir. Tiyatrosu olmaması  ilginçtir.Ege bölgesinde oluşan büyük bir depremle yıkıldığı düşünülen Lebedosta arkeolojik  araştırma yapılmadığı için  şehir hakkında bilgi çok azdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder