8 Ağustos 2014 Cuma

LAGİNA

Karanlıkların ve büyülerin güçlü tanrıçası Hekate’ye ibadet alanı..

Yunan mitolojisinin en korkulan tanrıçalarından birisi olan Hekate’nin gök, deniz ve yeraltında sözünün geçtiğine inanılırdı. İlk önceleri iyi yürekli bir tanrıça olarak bilinmesine rağmen zaman içerisinde huy değiştirerek hayalet ve kötülük tanrıçasına dönüştüğüne ve ayın yükseldiği zamanlarda mezarlıklarda ve ıssız yollarda dolaştığına inanılırdı. Köpekler ulumalarıyla onu selamlarmış. Bilhassa ayın hilal şeklini aldığında köpeklerin uluması halkta heyecan yaratmış. Böyle zamanlarda tanrıçaya ikram için yollara yiyecek ve içecek maddeleri bırakılarak onun şerrinden korunmaya çalışılırdı. Hekate hayalet kılığına girebildiğine ve ölülerin ruhlarıyla birlikte gezdiğine inanılırmış.
O çağlarda herkesin çekindiği ve korktuğu tanrıça için, antik şehir Stratonikeia ‘nın yakınlarında bulunan Lagina’da büyük bir ibadet alanı oluşturulmuş. Her sene anma törenlerinin yanı sıra dört yılda birde çok büyük bir şölen yaparak tanrıça anılırdı. O tören sırasında ibadet alanının sembolik anahtarını Stratonikeia’ya götürüp getirilerek şehrin tanrıçaya bağlı olduğunu gösterilmeye çalışılmış.

                                                        LAGİNA

Yatağan ilçemiz Turgut Köy yakınlarında yer alan bu kutsal alanın mermerden yapılmış muhteşem bir kapısı vardı. Buradan içeri girildiğinde her tarafı mermer ile kaplı bir alana geçilirdi. Bu alanın çevresi de aynı taşlardan oluşturulmuş bir duvar ile çevrilmişti. Bu bölgede kutsal havuz, heykel kaideleri, tanrıca adına yaptırılmış büyük bir tapınak, üzerinde kurbanların kesildiği bir alanın olduğu biliniyor. Kutsal alan içerisinde yaşayan halka ileri demosluk hakkı tanınmıştı. Bu imparatorluğa bağlı memur anlamına geliyordu. Bu ayrıcalık nedeniyle o devirlerde pek çok kişi bu bölgede yaşamak istemesine karşın sadece özel izin alanların yerleşmesine izin verilirdi. Lagina ve çevresinde kira gelirleri bu kutsal alana ait olan pek çok tarım arazisi vardı. Buralardan elde edilen gelirlerin tapınağın masrafları ve burada yaşayanlar için harcandığı biliniyor. Son dönemlerde yapılan araştırmalar Lagina kutsal alanının Bizans döneminde de dinsel bir merkez olarak kullanıldığını belirledi.
Tarih içerisinde Lagina pek çok araştırmacının ilgisi çekti. Osmanlı döneminde ilk Türk arkeolojik kazılarının burada yapıldı. 1891-1892 yılları arasında Osman Hamdi Bey’in başkanlığında yapılan kazılarda çıkan eserleri İstanbul Arkeoloji Müzesine taşıdı. Hekate tapınağından çıkartılan mermer kabartmalar İstanbul Arkeoloji Müzesinin en değerli eserleri arasında yer alıyor.












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder