7 Ağustos 2014 Perşembe

TİRE MÜZESİ

Yurdumuzun en eski ilçe müzelerindendir. Müze 1935 yılında II.Murat’ın kumandanlarından olan Halil Yahşibey'in yaptırdığı Yahşibey Zaviyesi (Tekkesi) içinde Tire Halk evi müze kolu tarafından kurulmuştur.
1971 yılında ise şimdi bulunduğu yere taşındı. Müzede arkeoloji ve etnografya eserleri iki ayrı bölümde sergileniyor.
                                                  ARKEOLOJİ  SALONU
Arkeoloji salonunda, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemine ait eserleri görmek mümkün. Eserlerin en eskisi İÖ 3500 yılına ait. Bu salondaki arkeolojik buluntular genellikle Helenistik ve Roma İmparatorluğu zamanından kalan heykeller, mermer ve toprak lahitler, toprak yağ kandiller ile topraktan yapılmış ufak heykelciklerden oluşuyor. Müzedeki buluntuların tamamı Tire çevresinde bulunan eserlerden oluşmuş.
Pişmiş toprak kaseler, balta taşları, vazo ve sürahiler ile Batı Anadolu motifli seramikleri görmek mümkün.. Mitolojik kahraman grifon motifli masa ayağı müzedeki ilginç bulgulardan birisi. Mezar stelleri, ve mermer heykeller sergilenen diğer ürünleri oluşturuyor. Bir okulun bahçesindeki bir kazı sırasında bulunan seramik pano bence müzenin en güzel eseri. Arkeolojik eserlerin sergilendiği salonun ortasında bulunan işlemeli lahit’te müzeyi gezenlerin ilgisini çekiyor.








                                                       TİRE  MANGIRLARI
Osmanlı İmparatorluğu zamanında özellikle 15 ve 16 yüzyıllar da bol miktarda bakır para ( mangır ) basılmıştı. Günlük yaşamda kullanılan bu madeni paraların büyük kısmı Tire darphanesinde basılırdı. Paha biçilemeyecek kadar değerli olan bu nakışlı mangırlar, Osmanlı dönemi paraları içinde en değerlilerini oluşturuyordu. Dünyanın saygın para koleksiyonlarında, Tire darplı nakışlı paraların önemli bir yeri vardır. Tire mangırlarının bir özelliği de paranın üzerinde tarih ve padişah tuğrası yer almaz. . Mangırların üzerinde sadece motifler vardır. Bunlar Türk sanatın en güzel nakışlarını içerirdi. Müzeyi gezmem sırasında bu mangırlardan görmeyi de arzu ettim.

                                              ETNOGRAFYA     SALONU
Etnografya salonunda el yazması Kur’anı Kerimler, özel yazı takımları, levhalar, arşiv malzemeleri, ahşap el işi eserler ile mahalli ve günlük yaşamda kullanılan kıyafetler ve çeşitli ev eşyaları sergileniyor. Bu etografik eserler daha çok 19.yy’da Osmanlı yaşantısında kullanılan eşyalardan oluşuyor. Ayrıca aynı dönemlerde yurt dışından getirilmiş ve günlük hayatta kullanılan seramikler, eski devirlerde kullanılan av silahları ve bunlara ait aksesuarları görmek mümkün. Eski döneme ait yöresel kıyafetler, çeyiz sandıkları , hamam kıyafetleri ve tasları, çeşitli el işleri, ziynet takılarının yanı sıra Osmanlı döneminden günümüze ulaşan etnografik önemi olan eşyalar, eski dönemlere ait savaş aletleri, tablolar, kilim ve halılar ile az miktarda vitray cam süslemeler yer alıyor.








                                          MÜZENİN  BAHÇESİ
Müzenin bahçesinde heykeller, mermer lahitler, steller, mermer üzerine işlenmiş motifli taş eserler ve Osmanlı dönemine ait çok miktarda mezar taşları , heykel kaideleri ile diğer mermer eserleri görmek mümkün. Müze bahçesinde hazırlanan panolarda, sergilenen mermer eserler hakkında açıklayıcı bilgiler yer alıyor.




Samizade Meydanında bulunan Tire Müzesini pazartesi dışında her gün 08.30-12.30/13.30-17.30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder